21 Temmuz 2011 Perşembe

Taş Duvarlar

Bırakma beni, insanlar kötü. Bırakma beni korkuyorum. Bir deli otlar büyüyor içimde. Bu halini sevdim gitme kal. Bırakma beni insanlar kötü. Bırakma beni korkuyorum.bir çoğumuz bilir bu şarkıyı. Kıraç'ın o güzel bestelerinden sadece bir tanesi. Gitarımla çalmayı denedim beceremedim. Youtube yetişti imdadıma. Son ses kıraç yankılandı evimin duvarlarında. Feridün Düzağaç, Emre Aydın da eşlik ettiler duvarlarımdaki manasız sessizliğe. Kıraç'ın taş duvarları içimdeki taş duvarları dağıttı.

Tutku isterim. Yürek isterim. Ya adam gibi sev ya da çek git. Var mı böyle bi sevda acaba? Seni seviyorum demenin kolayca söylenmesindense; onu söylemeden yaşamanın daha doğru olacağına inananlardanım. Aşşşkııım, hayatııım sözcüklerinin içini doldurmadan söylemenin pek de etkili olmayacağı inancındayım.

Peki biz insanlar neden hep hayalimizde tasarladığımız sevgili profiline ulaşma hayalindeyiz? Acaba çok şey mi istiyoruz. Herkes en başta şunu düşünmüştür. Önce beni sevsin bana deli gibi aşık olsun. Sonra ben de onu seveyim. Bunu derken bile benciliz aslında. Neden ilk adımı ondan bekliyoruz?

Platonik aşklar en mükemmel aşktır dersem çok mu iddaalı olurum. En mükemmel aşk birini karşılıksız sevmek ve ona sevgisini dolaylı olarak göstermek değil midir? Seni seviyorum demek mi güzel seni seviyorumu hissettirmek mi? Ben hep seni seviyorumu hissettirmeyi tercih ettim. Yanlış yaptım belki de. Direk gidip ona sevdiğimi söyleseydim daha somut şeyler olabilirdi. Ama biliyorum ki bu aşk uzun sürmezdi.

Taş duvarları yıkmaktan geçiyor sevmek. Severken ödün vernekten.onu değerli hissetmekte bitiyor her şey. Varsın o sevmesin ben onu seviyorum diyebilmekte. Yıllar sonra gördüğümde, göz göze geldiğimde içimin titremesinde. Azıcık görsem bile yeter dediğimde. Bunlara platonik aşk deniyor ya bunun adı mükemmel aşk olmalı.

Anneee bitttiii.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder