23 Temmuz 2011 Cumartesi

Karışmasınlar Artık Hayatımıza

Bugün ne yazsam diye zorunluluk hissediyorum kendimde her gün. Bunun için de yaşantı gerekli sanırım. Yaşantı olarak aslında pek de bir şey yapmıyorum. Hayat rutin bir şekilde devam ediyor.O yüzden buraya yazacak malzeme pek çıkmıyor. Meydan geçmişe endeksli yazılara kalıyor. Haykıramadığım gerçekleri burada yazmak da insanı rahatlatıyor.

İnsan, hayatını çok iyi planlamalı. Belki de şimdiden 10 hatta 20 yılını planlamalı. Bu plan öyle basit olmamalı. Misal, iş sahibi olacağım, evleneceğim, çocuklarım olacak onları büyüteceğim ve emekli olacağım şeklinde olmamalı. Bu çoğu insanımızın kurduğu genel bir plandır. Asıl planlama daha derinlere ve detaylara inebilmekte.

Peki ne yapmalı hayatı planlarken? Söyleyeyim. Kendine güven. İnsan hayata tutunurken bunu yapmalı en başta. Hayata tutunmaya ne zaman başlarız? Özerk dönemde(1-3 yaş arasında). Bu yaşlardaki çocukların kendi başlarına karar almaları mümkün olmadığı için adına özerk dönem demişler. Aile bireylerine çok büyük görev düşen bu dönemde olabildiğince sorumluluk vereceksin çocuklara. Ayakkabısını bağlayamıyor mu? Bağlayacak. Yemeğini yiyemiyor mu? Gerekirse aç kalacak ama yemek yeme davranışını kazanacak. Bu yapılanlar sayesinde çocuğa kendine güven duyması sağlanacak. Çocuk artık yavaş yavaş ayrılacak ebeveyninden. Hala peşinde koşarsanız çocuğun, ilerde her davranışını anne babasına soran biri yetiştirmiş olursunuz.


İşte bu sayılanları yapmayan aileler istedikleri kadar 'biz çocuğumuza her istediğini aldık her istediğine koştuk ama hala adam olmadı' desinler. Hata kendilerinde ama haberleri yok. Bu duygu öyle bir duygu ki, aileleri çocukları büyüyüp iş sahibi olduklarında ya da evlenmek için yola çıktıklarında bile yönlendirmeye devam ederler. Bu duruma alışkın olan genç de ailesinin istediği gibi hareket eder. Ne acıdır ki durum böyle.

Ben hiçbir zaman hayatıma müdahale edilmesini istemedim. Ne yazık ki her dönemde hayatıma yön verenler oldu. Belki daha duygusal kararlar aldım kendimce ama kendim aldığım için mutlu olacaktım. Geçmişte bana aldırılan bu kararların bir çoğunu benimsemedim. Nelerdi onlar? Doğup büyüdüğüm şehirde okuluma devam etmek ve oradan mezun olmak istedim. Ne oldu? 7. sınıfın sonunda bambaşka bir şehire taşındık. Oraya alışmak zorunda kaldım. Hayatıma müdahale birrrr. Lisede kız arkadaş edinme çabasına giriştim ailem karşı çıktı. Önce derslerin dendi. Kız arkadaşsız bir ergenlik geçirdim. Hayatıma müdahale ikiiiii. Puanım tutmasına rağmen gıda, makine, inşaat mühendisliğine gönderilmedim. Öğretmen olmaya gönderildim. O dönemde öğretmenliği kazanmak garanti gibiydi. Hayatıma müdahale üççççç. Okulu bitirdim 2 sene farklı yerlerde çalıştım sonra eve geldim yüksek lisansa başladım. Para yetiştiremediğim için onu da bırakmak zorunda kaldım.( Maddi imkanı olmasına rağmen peder beyin.) Hayatıma müdahale dörrrtttt. Bir kızla tanıştım. üniversite mezunu ama öğretmen değildi. İş bulması biraz da zordu. Bence evlenilecek bir kızdı. Olmaz dendi ayrıldım. Hayatıma müdahale beşşşş. Bakın dikkat edin hayatımın en kritik dönemlerinde hep bir müdahale var. Arada atladığım bir çok şey çıkar emin olun.


Yaptığın şeyin doğru olduğuna inanıyorsan ve kendine güveniyorsan devam edeceksin arkadaş. Şimdi artık karışmıyor ailem hayatıma. Neden? belki anladılar bir yerde yanlış yaptıklarını. Peki kaybolan onca fırsata ve yıllara ne olacak. geri getirin bana o yılları.Geriye dönüp baktığımda oh be iyi ki yapmışım diyeyim. Siz bana hiç seçim şansı bırakmadınız ki. Ya da o zaman tamamen sizin istediğiniz çocuk olayım. Ne olmamı istiyorsanız o olayım.


Anneeee bitttiii

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder